TÜRKİYEDEKİ TÜM TOPKAYNAKLILARIN(BÖCÜKLÜ) BULUŞMA NOKTASI
  Giyim Kuşam
 

GİYİM-KUŞAM:
        
Kadınların Giyimi:
        Kadınlar, çamaşırı kil ve sabunla yıkarlardı. Sabun ve kille iyice ovulan çamaşır daha sonra ateşin üzerinde, içinde kaynayan su bulunan kazan atarlar ve bir müddet kaynatırlardı. Bu işlemle çok yaygın olan bitin önü biraz olsun alınırdı.
        Kadınlar saçlarını baş kili ile yıkarlardı. Bej renginde olan bu kil, bir kapta su içinde bekletilir, kil sulanır, cıvıklaşırdı. Cıvıklaşmış bu kille saçlar ovularak yıkanırdı.
        Kadınlar ve genç kızlar saçlarını ince ince örer, saçlarının yan taraflarını yanaklarının alt taraflarına kadar uzatırlardı. Buna bısk derlerdi. Örülen saçlar arkadan saç örgüleriyle bağlanırdı. Toka olarak gümüş saçlıklar kullanırlardı.
       Genç kızlar evlenip gelin olana kadar başlarına dızmal dedikleri bir poşi örterlerdi. Gelin olduktan sonra ise dızmalı bırakır, yerine beyaz tülbentten yapılan ve kıtan dedikleri örtüyü örterler, onun da üzerine başı çevreleyecek şekilde kefi dedikleri süslü bir şal sararlardı. Böylelikle genç kız ve gelin birbirinden ayrılırdı.
         Kadınlar kewe dedikleri üç etek ve fistan giyerlerdi. Keweyi kumaş ya da şıttali dedikleri yukarıdan aşağıya doğru inen kalın çizgili ve renkli bir basmadan yaparlardı. Fistanı ise kejmer denilen bir basma cinsinden kendileri dikerlerdi. Dizden alt kısmını çepe çevreleyen hılıf yapar, ayak topuklarına kadar indirirlerdi. Fistan ve keweyi astarlı yaparlardı. Bunların üzerine de kutık giyerlerdi. Menuse dedikleri bir şalvarı da giyerlerdi. Yeniceli kadınlar son yıllarda At Pazarı'ndaki bir terziden diktirdikleri lacivert renkli ceketleri giymeye başladılar. Bellerine renkli teravızın(dorajın) dedikleri bir sarma kuşak bağlarlardı. Ayaklarına kölöşk giyerlerdi. Kölöşk, mestli ve ayakkabılı idi. Özel olarak yaptırırlardı. Kadın ve çocuklar yazın çıplak ayak gezerlerdi.
         Erkeklerin Giyimi:
       Erkek çocuklar, 8-10 yaşına kadar fistan giyerlerdi. Erkekler, amerikan(emılekan) bezinden kadınlarının diktikleri iç şalvarla kıras dedikleri iç çamaşırını giyerlerdi. Şalvarın üzerine de şal giyerlerdi. Şal ve şalvarı, şılwandir denilen uçkurla bellerine bağlarlardı.
       Kadın, erkek ve çocuklar, kendi diktikleri ve kıras adını verdikleri düz yaka gömlek(işlik) giyerlerdi. Işliğin yaka kısmına pışkefelığ denilen, oya ipliği ya da ufak renkli boncuklarla işlenen bir şerit dikerlerdi. Işliğe bazen seyyar kuyumculardan aldıkları gümüş işlemeli ve nakışlı düğmeler dikerlerdi.
        Erkekler, çok zor bedeni işler yaparlardı. Tırpan çalar, sap yükler, taş kaldırır, duvar örerlerdi. Altı yedi yarım buğday dolu çuvalları arabaya yüklerlerdi. O yüzden bellerine daima yün sarma kuşak bağlarlardı. Yün kuşak onları terlemelerden ve zorlamalardan kaynaklanan bel soğukluğu ve fıtığının oluşmasını önlerdi.
      Erkekler sıcak, kuru mevsimlerde ayaklarına çarık giyerlerdi. Kale dedikleri çarıkları sığır derisinden bizzat kendileri yaparlardı. Bazen çocuklar bile kendi ayaklarına çarıkları kendileri yaparlardı.

 

| Gönderen: | Kategori: Kültür | Tarih: 29.03.2007

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol